Ayşe Çınar “Deniz Gibi Sev” isimli ilk albümünü müzikseverlerin beğenisine sundu ve yazarımız Mine Ayman’a albümünün hikayesini anlattı: “Deniz Gibi Sev hayatımda aldığım en değerli ve en duygusal hediye. Sevgiyle pişirilen size özel bir yemek, yazılan bir not…”
Müzikle uğraşmaya ne zaman başladın ve albüm yapma kararını ilk olarak ne zaman aldın?
Kendimi bildim bileli müzikle yaşıyorum. İlk şan derslerime 18 yaşında Beyhan Demirdağ ile başladım ve halen Gül Sabar Hocam ile devam etmekteyim. Her daim yapmak istiyordum ve asla vazgeçmedim.
“Deniz Gibi Sev” adlı albümünün hazırlık aşaması ne kadar sürdü ve bu projede kimlerle çalıştın?
Yaklaşık 3 yıl sürdü. Albümde çok değerli müzisyenler ile çalışma şansına sahip oldum. Başta Yeni Türkü grubu- Derya Köroğlu, Erkin Hadimoğlu, Furkan Bilgi, Serdar Barçın, Bahadır Tanrıvermiş ve Sezer Alemdar, Mustafa Süder, Erdem Sökmen, İsmail Soyberk, Serhan Yadsıman, Metin Yavuz, Gündem Yaylı Grubu, Türker Çolak, Dinçer Sivri, Hakan Kaya, Zafer Rengin Baykal, Ender Gündüzlü, Can Sanıbelli, Noel Molina ve Tolis Ketselidis.
Monica Molina ile tanışma hikayenizi anlatır mısınız?
Biraz hayal, biraz film ve gerçekten büyük bir şans oldu. Bir gece sabaha karşı uyanıp televizyonda Monica Molina’yı ve şarkısını duydum ama sanatçı ismi yazmıyordu. Bazen bazı insanlara bakınca güzel bir enerji hissedersiniz elinizde olmadan arkadaş olmak geçer hayalinizden işte benimde o gece kalbimden Monica ile arkadaş olmak, o şarkıyı söylemek gibi pembe hayaller uçuştu :))
Bir süre sonra şans eseri katıldığım bir seminerde o gece duyduğum şarkı çalınca sanatçısını ve şarkısını öğrendim Monica Molina “A Paso Lento”idi. Sonrasında eşimle tanıştık. Film gibi demiştim ya işte tam da öyle oldu. Sevgili yapımcım eşimin çok iyi arkadaşıymış ve aynı zamanda Monica’nın da menejerlik şirketi :)) Sonrası da su gibi akıp gitti…
“Deniz Gibi Sev” adlı şarkının sana ulaşma hikayesini anlatır mısın?
Eşimin bana aşkını itiraf ettiği, hayatımda aldığım en değerli ve en duygusal hediye. Sevgiyle pişirilen size özel bir yemek, yazılan bir not… Kısacası emek harcanarak ve içten yapılan her şey paha biçilemez ve bir o kadar da değerlidir benim için.
Müzikle ilgilenmeye başladığında ve albümünü hazırlarken tarzından etkilendiğin isimler oldu mu?
70’li ve 80’li yılları çok seviyorum, o dönemlerden etkileniyorum bazen. Ajda Pekkan’ı çok seviyorum. Sürekli farklı müzikleri ve yeni şarkıcıları takip edip dinlemeyi seviyorum.
“Deniz Gibi Sev” adlı şarkının klip hikayesini anlatır mısın, klipte yönetmen olarak kiminle çalıştın?
İnsan aşık olunca sürekli ağzı kulaklarında mutlu ve hayal dünyasında yaşıyor gibi olur ya bizde hem onu hem de sözlere uygun olarak yazı, denizi, güneşi, aşkı anlatan bir klip çekmeye çalıştık. Umarım seversiniz :)) Klibi sevgili sanatçı arkadaşım Gökçe çekti. Çok eğlenceli ve heyecanlı geçti çünkü hava çok rüzgarlı ve deniz çok dalgalıydı.
Bundan sonra hangi şarkılarını kliplendirmeyi planlıyorsun?
Albümümüzün 3. şarkısı “A Paso Lento’nun” coverı olan “Kalbimin Çaresine” çekmeyi planlıyoruz.
Son dönemde yapılan albümleri nasıl buluyorsun? Beğendiğin albümler ve isimler hangileri?
Hangi tarz olursa olsun bir albüm raflara gelene kadar inanılmaz bir emek harcanıyor ama maalesef çabuk tüketiliyor. Son dönemde şarkıların sözleri beni doyurmuyor tabii ki istisnalar var; Sertab Erener – Kırık Kalpler ve The Triplets – Oriental Fusion Treat albümlerini bu ara çok sık dinliyorum.
Sahne ve konser çalışmaların olacak mı? Yakın zamanda, albüm dışında başka bir projen olacak mı?
Evet, sahne ve konser çalışmalarımız olacak. Albüm dışında hazırlığını yapmakta olduğumuz keyifli bir projemiz var sonbaharda hayat bulacak.
Röportaj: Mine Ayman