Can Bonomo “Kainat Sustu”

Alternatif müziğin Türkiye’deki en önemli temsilcilerinden Can Bonomo, iki yıl aradan sonra yayınladığı “Kainat Sustu” isimli dördüncü albümünü dinleyicilerinin beğenisine sundu. Can Bonomo, yeni albümündeki 10 şarkıdan 8 tanesinin söz ve müziğinin sahibi. Sanatçı albümünde müziği Fikret Kızılok ve sözleri Ahmet Arif’e ait olan “Vurulmuşum” isimli şarkıyı yeniden yorumladı.

Can Bonomo ve Ceza bir arada!

Albümün bir diğer sürprizi ise Ceza ile Can Bonomo düeti. “Terslik Var” isimli şarkı için biraraya gelen Can Bonomo ve Ceza dinleyicilerine güzel bir şarkı hazırladı.

Kainat Sustu albümünün fotoğrafları Aylin Güngör tarafından analog olarak çekildi.

Yeni albümün çıkış şarkısı “Kal Bugün”

Özge Fışkın’ın vokal koçluğunu üstlendiği ve back vokallerini yaptığı “Kainat Sustu” albümünde söz ve müziği Can Bonomo’ya ve düzenlemesi Can Saban’a ait olan “Kal Bugün” şarkısı çıkış şarkısı.

Can Bonomo: “Kâinat Sustu” içimize çok sinen, müzikal ve lirik bağlamda kendimizi çok iyi ifade ettiğimizi düşündüğümüz bir albüm oldu. Yıllardır beraber çalıştığımız ekibimize yeni dostlar ekledik. Söz/beste yazımı, kayıtları ve düzenlemesiyle yaklaşık bir buçuk sene sürdü. İçeriğine “Meczup” albümüyle “İstanbul Müziği” adını verdiğimiz türün 2017 yılındaki evrilmiş ve gelişmiş hali diyebiliriz. Birbirinden farklı 10 yaşantı ve durumu barındıran bir büyük hikaye “Kâinat Sustu”. Her yerde anlatmak için sabırsızlanıyoruz.” diyor.

Can Bonomo’nun Avrupa Müzik markası ile yayınladığı dördüncü albümü “Kainat Sustu”, 3 Mart tarihinde tüm dijital platformlarda yerini alırken, çok yakında tüm müzik marketlerde takipçileri ile buluşacak.

“Kainat Sustu” albümü için Can Bonomo’nun Manifesto’su:

“Çağın ruhu dediğimiz şeyi saptamanın en kolay yolu, bir dönem alternatif olmuş akımların izdüşümlerini geriye doğru takip etmektir. Çünkü insanlar gelişebilmek için gerek tinsel, gerekse fiziksel dönüşümlere ihtiyaç duyarlar. Bu ihtiyari dönüşümlerin bazıları sert köşelere sahiptir. Çağdaşları tarafından anlaşılmamış ve dolayısıyla başkalaştırılmışlardır. Bugün hâlâ 1960’ların Hippie hareketinden ya da 1970’lerde oluşan Punk kültüründen müzikal ya da neşri tezahürler görüyor olmamız, bu çağların ruhunu içselleştirip sindirebilmek için doğru adımları attığımız yüzündendir. İçinde bulunduğumuz dönem değerli pek çok sanatçı, aktivist ve düşünür yetiştirmiş olmasına rağmen önünü göremediğimiz kompleks ve kaygılarımız, çağın ruhuna tartışmasız bir ket vurmaktadır. Bizler sanata, barışa ve insanlığa atılması gereken adımların savaş, erk ve sosyoekonomik vehametlerin gölgesinde kaldığını üzülerek seyrediyoruz. Artık yalnızca günü kurtarmak prensibiyle üretilen ve kısa bir süre içerisinde yok olacak şeyler tüketmek istemiyoruz. Kâinat sustu ve artık başkalaştırılmak pahasına; sanata hürriyeti, hüviyeti ve heyecanı yeniden atfetmek için gölgesi savaşlardan büyük aksedecek adımların sesini duymayı bekliyor. Bu albüm işte benim adımımdır. İnsanlık adına eminim çok küçük. Ve fakat vicdanım adına ehemmiyeti ölçülemez.”