Hande Yener Röportajı!

Kendi tarzını yaratan ve “Hipnoz” isimli son albümüyle sevenlerinden olumlu eleştiriler alan Hande Yener, yazarımız Mine Ayman’ın sorularını yanıtladı. İşte keyifle okuyacağınız, Hande Yener röportajı…

“Hipnoz” adlı şarkınıza dinleyicilerinizden gelen tepkiler nasıl? Kibir ve Romeo’dan sonra bu şarkı sizce nasıl bulundu?

“Hipnoz” çok beğenildi. Tarzıma alışıldığını düşünüyorum. Tabi ki bu ibre hep değişecek, çünkü arayışlarım hep sürecek ve merak edilen, müzikalitesi yüksek işler yapmaya devam edeceğim.

“Hipnoz” adlı şarkınızın klibine gelen tepkileri siz nasıl yorumluyorsunuz? Ben sadece sanatımı yapıyorum ve özgür olduğumu düşünüyorum, her şeye rağmen.

“Hipnoz” psikolojik bir kelime, bu şarkı nasıl ortaya çıktı? Hipnoza gerçek hayatta hiç girdiniz mi? Sanırım işime olan aşkım beni hipnoz ediyor ve dünyadaki tüm olumsuzlukları bu şekilde yenebiliyorum, yoksa olan bitene dayanmak zor.

Çıkış şarkınız dışında albümde hangi şarkılar ilgi çekiyor? İkinci klip hangi şarkıya gelecek?

“Pinokyo”, “Yarasa” ve “İyi Günler” şu anda ön planda. İkinci klip, “Pinokyo” adlı şarkıma gelecek, yönetmen Kemal Doğulu olacak.

İkinci klibinizi çekerken, yine eleştirilmesin ya da yasaklanmasın diye çekeceğiniz görüntülere dikkat edecek misiniz, yoksa yasaklar daha da mı çok sizi kışkırtacak?

Biz özel bir çaba sarf etmiyoruz içimizden geleni yaparken. Bazı değerler bizim için de var, ama herkesin bakış açısı farklı tabi ki. Objektif olabilen insanlar daha net anlayabilirler hayal gücümüzü. Başka bir amacımız yok.

“Romeo” ile elde ettiğiniz başarıyla yeni tarzınızı kabul ettirdiniz, ilk başta bu tarzın Türkiye’de tutmamasından hiç çekinmediniz mi?

Asla, çünkü zaten bana o özgüveni veren müziktir. Ben boş şeylere inanacak ve inandıracak birisi değilim. Yaptığım müzik yıllar sonra da dinlenebilmeli, şu anda da etkili olmalı. Türkiye’de bence büyük bir değişimde, kırılmalar yaşanıyor, algılar daha hassas. Yenilikler daha cazip geliyor, bana olduğu gibi herkese iyi geliyor.

Elektronik müziğe yönelmenizde sizi etkileyen ya da örnek aldığınız birileri oldu mu?

Ben sırf alt yapı değil beste line’nımı da değiştirdim. Nağmeli ya da yanık vokal teknikleri dünyanın hiçbir yerinde yok, Orta Asya dışında. O nedenle dünyaya yüzümü döndüm ve oradan besleniyorum. Ama kendi projemizi yaparken tamamen hayalimizi yaratmaya çalışıyoruz. Birileri bizi o anda ilgilendirmiyor.

Eski Hande Yener’i özleyen, pop şarkılar söylemenizi isteyen dinleyicileriniz de var, yeni tarzınızla onları kaybetmekten hiç korkmadınız mı?

Her konuda ileriye giderken ya da çabalarken neden müzikte dokuz yıl öncesine gitmemi bekliyorlar bunu anlamak zor sanırım. Alışkanlıklar iyiyle kötüyü karıştırıyor, ama bilinçli dinleyici “yani çoğu” bu gelişimi destekliyor. Özellikle yeni nesil şuanda beni dinliyorsa müzik tarzımı sevdikleri ve yeniliği doğru buldukları için dinliyorlar. Gerçekler acımasızdır ve ben bu gerçekleri çoktan gördüğüm için müzikalitemi yükselttiğimi düşünüyorum. Bu içten gelen bir şey ve samimiyetimle söylüyorum, o eski şarkıları vokal olarak herkes söyleyebilirdi, ama bu şarkılar ben olmasam oluşmazdı.

Giyim tarzınızla, saçınızla ve dansınızla sürekli eleştiriliyorsunuz, bu eleştirileri siz nasıl yorumluyorsunuz?

Çok güzel buluyorum. Alışılmadık şeyler yapmak ve yadırganmak normal. Bir süre sonra normal olduğumu anlayanlar daha çok artacaktır. Zaman en güzel aynadır bence.

Saç renginiz şu anda sarı, yine değişecek mi yoksa bu renkte uzun süre kalabilecek misiniz?

Şu anda değişti bile, ama sürpriz. Bu soru artık bitsin bence, çünkü bu hep olacak bir şey bende.

Bir ara Eurovision şarkı yarışmasına katılmanız gündeme gelmişti, bu yıl yeniden böyle bir şey olacak mı? Eurovision’a katılmak ister misiniz?

Ülkemi temsil etmek beni onurlandırır. Neler olacak bilinmez.

Gece hayatını seviyor musunuz? Sizin gece eğlenme anlayışınız nedir, nasıl eğlenirsiniz?

Severim ama ortam istediğim gibiyse eğlenebiliyorum. Çok iyi dj’ler olması şart ve mekanın da rahat olması gerekiyor. Sabaha kadar dans edebilmeliyim, ancak o zaman benim için eğlencenin anlamı var.

Yakında Romeo’nuzla evleneceksiniz, hazırlıklarınız nasıl devam ediyor? Düğününüz nerde, ne zaman ve nasıl olacak?

Evet, 14 Ekim’de evleniyoruz. Hazırlıklar heyecanla devam ediyor. Gelinlik provaları, gecenin organizasyonu… çok yoğunuz. Bodrum’da Rixos Ada’da evleneceğiz. Çok uzun ve eğlenceli bir gece olmasını diliyorum şimdiden…

Serdar Ortaç ile mahkemelik olmuştunuz, dava nasıl sonuçlandı?

Dava düştü.

Yurtdışında bir albüm çıkartmayı düşünüyor musunuz? İleriye dönük hedefleriniz neler?

Avrupa’da müzik yapmak beni çok heyecanlandırır, ama sonuç olarak iyi müzik yapmak beni hep heyecanlandırıyor. Bu, nereye giderse gitsin beni mutlu eden tek şey.

Harun Kolçak’la ve Kemal Doğulu ile çalıştınız, prodüktörlüğe devam edecek misiniz? Yeni albüm projeleri var mı?

Evet, nişanlım Kadir’le birlikte T.P.A isminde yapımcı bir şirket kurduk ve inandığımız projeleri oradan çıkarmayı düşünüyoruz. Şu an Kemal Doğulu albümü bitmek üzere, öncesinde Ayşe Saran’ın projesi çıkacak. Bu yeni projeler bence sektöre çok şey katacaklar.

Röportaj: Mine Ayman