Çeşitli soundları harmanlayıp hazırladığı “Sen Hayatsın” adlı 5 şarkılık E.P. çalışmasını müzikseverlerle buluşturan Hasan Gürol yeni albümünü ve albümle aynı ismi taşıyan kitabını yazarımız Mine Ayman’a anlattı.
Müzikle uğraşmaya ne zaman başladın ve albüm yapma kararını ilk ne zaman aldın?
Müzikle uğraşmaya 2 sene önce başladım ama albüm fikrim hiç yoktu. Geçen sene hayata bakış açım değişti ve albüm yapmak istedim.
“Sen Hayatsın” adlı albümünün hazırlık aşaması ne kadar sürdü ve kimlerle çalıştın?
Yaklaşık 5 ay sürdü. Müzikle ilgili tüm çalışmaları Asım Gökmen ve Sonay Yağız ile birlikte yaptık. Tüm aranjeler Sonay Yağız’a ait. Güzel bir üçlü olduk. Flütler İrfan Özata’ya ait. Stüdyo kayıtları Kaya Müzik’te yapıldı. İçime sinen bir çalışma oldu.
Albümdeki şarkıların söz ve müzikleri sana ait, ne zaman yazdın bu şarkıları ve “Ben Benim” adlı çıkış şarkının hikayesini anlatır mısın?
Şarkılar değişik zamanlarda yazıldı. “Ben Benim”, “Sen Hayatsın” ve “Tıpış Tıpış” bu sene, “Farkına Var” ve “Veresiye Defteri” iki sen önce yazıldı. “Ben Benim” şarkısı insanların tahammülsüzlüğüne ve birbirini öldürmesine karşı olduğum duygularımın neticesinde çıktı. Kimse elindekiyle yetinmiyor veya bu dünyayı sonsuzluk olarak algılıyor. Bu konuya bir tepki olarak doğdu bu şarkı.
Müzikle ilgilenmeye başladığında tarzından etkilendiğin isimler oldu mu? Müzik tarzını nasıl tanımlıyorsun?
Hiç kimseden etkilenmedim. İçimden o an geldiği gibi akıyor eserlerim. Yumuşak bir söylem tarzım var. Sesimi yükselterek söylemiyorum şarkılarımı. Gırtlağımı kullanmıyorum. Hayata bakışım gibi yumuşak bir üslupla söylendi hepsi. Müzik alt yapısı olarak Pop müzik statüsüne girdiğini düşünüyorum. Sözler ise daha ezgisel. Çünkü şarkılarım da hayat görüşüm gibi popüler kültüre ait değil.
“Ben Benim” şarkının klip hikayesini anlatır mısın, kimlerle çalıştın?
“Ben Benim” şarkısını klipleme fikri de, hayata geçmesi de Teoman Topçu’ya aittir. Çok başarılı bulduğum ve tanımaktan da, çalışmaktan da keyif aldığım bir kişilik. Ayrıca ikimizde dünya düzenine karşı yaramaz çocuklarız. Senaryoyu belirleyen Teoman Topçu oldu. Zaten benim de isteklerimle örtüşünce hadi başlayalım dedik ve çektik.
Bundan sonra sırada yine bir albüm projesi mi yoksa bir single çalışması mı olacak?
Şu an müzik konusunda çok acele etmek istemiyorum. Çünkü benim yaptığım albüm bir projenin sadece ilk ayağıydı. Şu an bu projenin ikinci ayağı olan kitabımız yayına çıktı ve üçüncü olarak seminer çalışmaları yaparak, albüme ismini veren “Sen Hayatsın” felsefesini yaymaya çalışacağım. Sanırım seneye yeni bir albüm çıkabilir diye düşünüyorum. Yine 5 şarkılık bir E.P. yapacağım.
Son dönemde yapılan albümleri nasıl buluyorsun, beğendiğin isimler ve albümler hangileri?
Son dönemde çıkan albümlerin soundları genelde aynı, fakat sözler derinleşmeye başladı. Mustafa Sandal, Emre Kaya ve Buray benim favorilerim.
Albümle aynı ismi taşıyan bir kitap hazırladın, “Sen Hayatsın” kitabının içeriğinden bahseder misin?
Kitap albümün derinleşmiş halidir. Aynı ismi taşımasının sebebi aynı şeyleri anlatmasından kaynaklanıyor. “Sen Hayatsın” kitabı, insanın değerlilik duygusunu, hayatı, insan olmayı, erkek ve kadın olmayı, bedenimizi ve ruhumuzu sorgulayan, çağımızın en büyük sorunlarınla cevaplar arayıp çözümler sunun bir kitap. Hayatımızda hiçbir şeyi değiştirmeden ve vücudumuza hiçbir kimyasal sokmadan iyileşmeyi ve sadece bakış açımızı değiştirerek mutlu olmayı anlatan bir kitap. Sanırım insanlara başucu rehberi olmaya aday olacak.
Yakın zamanda albüm ve kitap dışında başka projelerin olacak mı?
Yakında seminerler yapacağız. Bu seminerleri Gülsemin Demir arkadaşımla birlikte yapmayı planlıyoruz. Kendisi Yaşam koçu ve GEB Danışmanlığın yöneticisi, aynı zamanda NLP uzmanıdır. Bizim konularımız geniş ve ağır olduğu için birlikte yapacağız. Bu seminerler Türkiye’nin her yerinde toplu olarak ve seminer sonrası özel terapiler olarak şekillendi. İnsanlar duygusal olarak iyi olmadan vücutları onların hizmetinde olamayacak. Bu esasla kişisel gelişimin önemini ve sağlıklı bir birey olmak için gerekli duygu durumlarını anlatacağız. Umarım şarkılarımız, kitabımız ve seminer çalışmalarımız tüm insanlığa ulaşır ve şifa olur. Saygılar sunarım.
Röportaj: Mine Ayman