2002 yılında Abdullah Bülbül ve Seçkin Ara tarafından kurulan KENT grubu, Arpej Yapım etiketi ile müzikseverlerle buluşturduğu 6 şarkıdan oluşan “Geceyi Kaçırma” isimli yeni albümünü yazarımız Mine Ayman’a anlattı: “Çok sevdiğimiz müzisyen abimiz İlhan Şeşen’nin müziğimizi sevmesi üzerine bestelerinden birini kullanmamıza izin verdi…”
Kent grubu ne zaman kuruldu ve grup üyeleri nasıl bir araya geldi?
2002 yılında Abdullah ve Seçkin ile Işık Üniversitesi’nde okul grubu olarak kuruldu. O zaman ki adı Avea olan GSM şirketinin sponsorluğunda düzenlenen “Patlıcan Müzik ve Beste Yarışması”nda “Ne Kadar Mutlu” isimli eseriyle birincilik kazandı. Daha sonra Timuçin Aksuer ve Gürkan Kutal gruba dahil oldu. Grup böylece son müzikal karakterine kavuştu.
“Geceyi Kaçırma” adlı albüm çalışmanızın hazırlık aşaması ne kadar sürdü ve bu projede kimlerle çalıştın?
Beste aşaması baya uzun sürdü. Çünkü çok fazla bestemiz oluşmaya başladı, içlerinden bizi en doğru ifade edenleri seçmemiz gerektiği için zaman aldı. Bazen bir eser bizi etkilerken düzenlemesini sevemedik, hatta kayıt aşamasında sevemediğimiz, silip yeniden baştan yaptığımız düzenlemeler de oldu. Bu süreçte ülkece yaşadığımız tüm olaylar şarkılarımızın şekillenmesinde etken oldu. Genel olarak kendi bestelerimiz Abdullah’ın sözleri ve Timuçin’in müziklendirmesi ile başladı. Daha sonrasında grubun diğer elemanlarının dahil olması ile son şeklini aldılar. Çok sevdiğimiz müzisyen abimiz İlhan Şeşen’nin müziğimizi sevmesi üzerine bestelerinden birini kullanmamıza izin verdi. Bu düzenlemeyi dinlediğinde ise çok beğendi. Bir de biz, hep hayalini bir rock cover olarak arzuladığı “Geceyi Kaçırma” adlı eserini ondan habersiz düzenleyip kaydettik. Şarkıyı düzenleyip kaydettikten sonra İlhan Şeşen’e sürpriz yaptık ve o da çok beğendi, sonrasında çocuklar buna neden albümünüz de yer vermiyorsunuz dediğinde Kent “Geceyi Kaçırma” ortaya çıkmış oldu.
İlk albümünüzden bu yana tarzınızda nasıl bir değişim oldu?
İlhan Şeşen bestelerini ayırırsak aslında şarkılar yine Abdullah’tan çıkmakta ve en önemli fark Timuçin ilk albüm yapım aşamasında bizimle değildi ama bu albümde düzenlemelerin her zerresinde parmağı var en önemlisi yani bu albümü biz nasıl istediysek öyle kaydettik ve grup müzik karakterini tam olarak bulamadı desekte çok yakınız.
“Yalan” adlı şarkınızın yazılma hikayesini anlatır mısınız?
Esasında bizim şarkıları ortaya çıkarış biçimimiz aynı, Abdullah şarkıyı yapar Timuçin’e verir, Timuçin’de şarkıyı düzenleyip gruba gönderir. Sonraki enstruman yorumları gruba aittir “Yalan” da bu şekilde oldu. Abdullah şarkıyı hangi duygularla nasıl yazdıysa soru uzun gerek yok 🙂
“Yalan” adlı şarkıda başarılı caz sanatçısı Della Miles ile düet yaptınız, yolunuz nasıl kesişti ve bu proje nasıl ortaya çıktı?
Della Milles Türkiye turnesine sırasında tonmaisterliğini Timuçin yapıyordu. Timuçin albümden şarkıları dinletince Della “Yalan” şarkısını çok sevdi. Zaten şarkı için düet hayalimiz vardı bunu Della ile paylaşınca onunda çok hoşuna gitti. Hiç Türkçe bilmemesine rağmen şarkıyı çok ciddi çalışarak birçok Türk solistten daha başarılı bir performans sergiledi ve bu şekilde beraber çalışma fırsatı bulmuş olduk.
“Yalan” adlı şarkınızın klip hikayesini anlatır mısınız, klipte yönetmen olarak kiminle çalıştınız?
Biz bu konuda şanslı olanlardanız çünkü yönetmenimiz Gökhan Palas grubun üyesi desek yeridir şarkılar yapılırken, ilk dinleyenlerden olur ve beraber karar veririz. Arkadş olmamızın ötesinde çok iyi bir yönetmen olduğu için ne sorarız, ne karışırız biz sadece klip günü dediği yerde oluruz, o da çeker 🙂 bu klipte öyle oldu. Della Miles’ın Amerika’da ki projelerinden dolayı Türkiye’de günleri sayılı olduğu için aslında gidemediğimiz mekanları arkamızdan yansıtarak çok güzel görselli bir klip yaptı.
Klipte Della Miles de size eşlik ediyor, birlikte sahne projeleriniz de olacak mı?
Tabi ki mayısla birlikte beraber turne düşüncemiz var netleşince zaten duyuruyor olacağız.
Bundan sonra albümden hangi şarkı kliplenecek, şu anda hangi şarkılar öne çıkıyor?
“Geceyi Kaçırma” ve “Hiç Sanmam” yarışıyor, ikisinden birinine lansman konserinden klip çekmeyi düşünüyoruz.
Son dönemde yapılan albümleri nasıl buluyorsunuz? Beğendiğiniz albümler ve isimler hangileri?
Esasında müzik samimiyetini kaybediyor, tabiri caizse fast food kültürüne dönüyor. Artık ne tarz olursa olsun, müzikler çok birbirine benziyor. Bizim bunun dışında kendimize özgü bi karakterimiz olsun istiyoruz. Bişeye benzetme çabamız yok, ne çıkıyosa o. Tabiî ki çok iyi müzik yapanlarda var mesela son dönemde hep beraber sevdiğimiz Teoman’ın şarkılarını bambaşka aranjerle sunduğu “Koyu Antoloji” albümü çok samimi. Yine aynı şekilde müziğini çok sevdiğimiz ve çok samimi bulduğumuz Büyük Ev Ablukada grubunu örnek verebiliriz.
Konser ve sahne çalışmalarınız ne zaman başlayacak? Yurtdışı ile ilgili bir projeniz olacak mı?
20 Mart Moda Kayıkhane sahnesinde albüm lansman konserimiz var, şu an bu konsere odaklanmış durumdayız. Çünkü albüm çalışmasından dolayı uzun süredir konserlere ara vermiştik. Ondan sonrada bol bol çalmak istiyoruz. Yurtdışı herkesin hayalidir illaki Della ile beraber bir Türkiye turnesi fikrimiz var. Bu gerçekleşirse birde yurtdışı ayağa neden olmasın?
Röportaj: Mine Ayman