“Keşke Burada Olsaydın” albümüyle müzikseverlerden tam not alan Kürşat Başar’ın yıldızlarla dolu ikinci albümü “Kaldığımız Yerden” müzik marketlerde yerini aldı. Kürşat Başar, albümü hakkında tüm merak edilenleri ve “Aslında Hayal” isimli son kitabını yazarımız Mine Ayman’a anlattı.
“Kaldığımız Yerden” adlı albümünüzün hazırlık aşaması ne kadar sürdü ve albümde kimlerle çalıştınız?
Hazırlıklarımız birkaç ay sürdü. Geçen Mayıs ayında stüdyo çalışmaları başladı ama bizim yaz döneminde Bodrum’da ve Kıbrıs’ta işlerimiz olduğu için Eylül ayına kadar ara verdik. Eylül, ekim aylarında da stüdyoda yoğun bir çalışma dönemi geçirdik. Bu albümde Ferhat Göçer, Candan Erçetin, Nükhet Duru, Soner Olgun, Nezih Ünen, Jale, Ayşen, Zeynep Talu, Ragıp Savaş, Elçil Gürel bize katıldı. Müzik direktörlüğümüzü piyanistimiz Burçin Büke yaptı.
Albüm şarkılarınızın sözleri Zeynep Talu’ya ait, ilk yolunuz nasıl kesişti ve proje ortaklığınız nasıl başladı?
Beş yıl kadar önce bir müzikal projesi için biraraya geldik. “Bizim Şarkımız” adlı bu müzikali ben yazmıştım. Daha sonra ilk albümüm “Keşke Burada Olsaydın” hazırlanırken Zeynep Talu’nun sözleri geldi. Okumalar, stüdyolar derken bizimle prodüktör ve menajer olarak da çalışmasını teklif ettik. Bu birliktelik o günden beri devam ediyor.
Müziğe ilginiz ilk ne zaman başladı ve ne zamandır saksafon çalıyorsunuz? Başka çaldığınız müzik aletleri de var mı?
Ortaokul yıllarında piyanoyla başladım müziğe. Daha sonra bir süre bateri çaldım. Yıllar önce bir saksofon alıp derslere başladım ama sonra araya işler girdi ve öylece kaldı. Zaman zaman kendi kendime çalıştım, nadiren de birkaç kulüpte arkadaşlarım çalarken onlara katıldım. Profesyonel olarak beş, altı yıl kadar önce sahneye çıktım. Daha sonra Kürşat Başar Orkestrası’nı kurduk.
Son albümünüzde ilk klip Ferhat Göçer’in seslendirdiği “Sana Söz Verdim” şarkısına çekildi, bu şarkının albüme girme hikayesini anlatır mısınız?
Biz albüm hazırlıkları yaparken bir akşam Ferhat Göçer aradı ve Zeynep Talu’dan bir şarkı sözü istedi. Bulduğu şarkı Leonard Cohen’in Dance Me to the End of Love adlı şarkısıydı. Tabii o kendi albümü için istiyordu şarkıyı. Ben de biraz hayıflandım, neden benim aklıma gelmedi bu şarkı diye… Ama sonra izinlerin gelmesi uzadı ve Ferhat da albümünü bu şarkıyı koyamadan çıkarttı. Bunun üzerine bizim albümde söylemesini teklif ettik.
Albümde başka hangi şarkılar öne çıkıyor ve bundan sonra hangi şarkı kliplenecek?
Ben tabii bütün albümü çok seviyorum ama en çok Nükhet Duru’nun söylediği “Kaldığımız Yerden”, Candan Erçetin’in söylediği “Susma”, Soner Olgun’dan “Nerdesin” gibi şarkılara tepki alıyoruz. Bunun yanısıra Nezih Ünen ve Ragıp Savaş sürprizlerimiz de ilgi çekiyor. Sırada Candan Erçetin’in şarkısına çekilecek klip var şu an hazırlıkları devam ediyor.
Albüme son giren şarkı hangisi olmuştu ve sizin için albümdeki en özel şarkı hangisi?
Stüdyo kayıtları bittiği sıralarda aslında birkaç şarkı daha vardı elimde. Bunlardan biri de Yasmin Levy’nin söylediği ünlü Adio Querida şarkısıydı. Zeynep Talu bunun sözlerini de yazmıştı ama kime söyleteceğimize tam karar verememiştik. Zeynep Hanım zaman zaman sahnede kendi şarkılarını söylüyor. Ona söyletmek istedik. Önce biraz direndi ama stüdyonun son gününü ona ayırdığımızdan haberi yoktu. Herşeyi hazırlayıp prova yapacağız diyerek onu biraz da oyuna getirdik. Benim için bütün bu şarkıların ayrı özelliği var ama 1976’da bir yaz boyunca dinlediğim Jon Lord’un “Bourre” adlı şarkısını Türkçe sözlerle Candan’ın sesinden dinlemek ve albümüme koymak çok keyifli oldu.
Albümünüzde Ferhat Göçer, Candan Erçetin, Nükhet Duru, Ayşen, Jale, Ragıp Savaş gibi bir çok isimle buluştunuz, en rahat çalıştığınız isim kim oldu?
Aslında hepsi çok iyi solistler olduğu için hiç sorun yaşamadık. Bir de tabii yılların dostluğu var. Stüdyoya gelenler hem bizimle şarkı söylediler hem öteki şarkıları dinlediler, önerilerde bulundular. Hatta onların dışında atlayıp gelen müzisyenler, şarkıcılar oldu.
Albüm kayıtları sırasında yaşadığınız komik ya da eğlenceli bir anı var mı? Kaydında en zorlandığınız şarkı hangisi oldu?
Kaydında en zorlandığımız şarkı “Susma” oldu çünkü orjinali enstürmantal. Biz onu farklı bir biçimde düzenledik ve tam istediğim aşamaya gelene kadar hem klavyelerde hem de canlılarda üstüste çalmamız gerekti. Komik olaylardan biri sanıyorum Ayşen’in söylediği şarkıda oldu, Zeynep Talu o gün gelmemişti ve biz de epeyce yorgunduk, master kayıtları yaparken sözlerin yerlerini karıştırdığımızı farkettik. Neyse ki çok geç olmamıştı.
Yazdığınız kitaplarla da tanınıyorsunuz, şu ana kadar kaç kitabınız yayınlandı ve yakında yeni çıkacak olan bir kitap projeniz var mı?
Şu ana kadar 9 kitabım yayınlandı. Bugünlerde son kitabım “Aslında Hayal” yayına hazırlanıyor. Bir anı-roman. Kitaplarımı yazdığım sıralarda kendi hayatımda neler olduğunu, kitapların bilmediğimiz hikayesini, tabii çocukluğumu, meslek hayatımdan birçok anıyı ve müziği anlatan bir kitap.
Sizi televizyon programlarınızla da takip ediyoruz, yakın zamanda yeni bir programa başlayacak mısınız?
Yeni bir program için kimi zaman teklifler geliyor ama henüz içimize sinen bir program yok.
Bu yaz için planlarınız neler, yakın zamanda gerçekleşecek sahne ve konser tarihleriniz var mı?
Sanırım en yakın 7 Mayıs’ta Ankara’da yapacağımız konser var. Bunun dışında İzmir, istanbul, Girne gibi kentlerde konserler var. Eğer biraz dinlenme imkanı bulabilirsem hemen sonra yeni bir albüm ve yeni bir kitabın hazırlıkları başladı bile, onlara devam edeceğim.
Röportaj: Mine Ayman