Son üç senedir garajistanbul sahnesinde “Kafası Karışık Kontrtenor” adıyla program yapan ve şovuyla aynı adı taşıyan ilk albümünü kısa süre önce DMC etiketiyle yayımlayan Nuri Harun Ateş, albümünü ve projelerini yazarımız Mine Ayman’a anlattı.
Müzik hayatına ne zaman başladın, kadersel bir başlangıç anın var mı?
Her şeyden vazgeçtiğim anda değişti hayatım. Okulda istediğim eğitimi alamadığım için okulu bırakıp bir müzik markette çalışmaya başladım ve oraya Murat Daltaban geldi, laf arasında kontrtenor olduğumu öğrendi ve beni Mustafa Övül Avkıran ile tanıştırdı. Sonra onların projesinde kontrtenor olarak şarkılar seslendirdim ve Zürih İnternasyonel Tiyatro Festivali’nin ödülünü kazandım, böylelikle Avrupa kariyerim başlamış oldu.
Kontrtenor olduğunu nasıl keşfettin ve bu alanda nasıl bir eğitim aldın?
Çocukluğumdan beri Ajda Pekkan hayranıydım ve onun gibi şarkı söylemeye kararlıydım. Sonra o şan derslerine başlayınca ben de başladım ve sesimin opera için uygun olduğu ortaya çıktı. Bir de Farinelli filmi var tabii o filmden o kadar büyülendim ki filmdeki aryaları çalışmaya başladım ve kadın ses aralığındaki o eserleri seslendirebildiğimi fark ettim, böylelikle kontrtenor olduğumu anlamış oldum.
İlk albümünde kimlerle çalıştın? Hazırlık süreci ne kadar sürdü?
Harika insanlarla çalıştım. Prodüktörüm Samsun Demir oldu, müzik yönetmenliğimi ise Febyo Taşel ile birlikte yaptık. Febyo Taşel iki şarkının aranjesini yaptı ve diğer şarkılara da harika dokunuşlarda bulundu. Her şey sahnemde çalındığı gibi çalındı. İçimize sinene kadar devam ettik ve bu yüzden hazırlık aşaması 3 yıl sürdü.
Sahne showların ne zaman başladı? Seni izlemeye gelenler nasıl bir performansla karşılaşıyor?
“Kafası Karışık Kontrtenor” ilk defa sahneye 23 Şubat 2011’de çıktı. İzlemeye gelenler benimle ve onlara anlatacağım masalımla karşılaşıyor. Bu masalın içinde geçenlerden bir dekor ve üzerimdeyse o güne özel hazırlanmış kostümlerim oluyor. Rengarenk bir masal bu ve ben bunun tam ortasında en mutlu olduğum yerde onları karşılıyorum, nereden geldiğinizi unutun diyorum, bu gece çok güzel geçecek diyorum sonra da tam böyle oluyor.
İlk klip “Sevgilinden mi Ayrıldın” şarkına çekildi, bu şarkının sana ulaşma hikayesini anlatır mısın? Klipte kimlerle çalıştın?
Benim Ahmet Çıtıroğlu diye harika bir arkadaşım var ve kendisinin plak arşivinden çıktı bu şarkı. Bir gün bana dinletti, ben de bayıldım tabii ve hemen repertuvarıma aldım. Klip hikayesi Samsun Bey’den çıktı ve klibi Ulaş Elgin çekti, kurgusu Ayhan Çetiner tarafından yapıldı. Çekerken baya eğlendik.
Albümünde hangi şarkılar dikkat çekiyor? İkinci klip hangi şarkıya çekilecek?
Neredeyse hepsinin adı geçiyor geri dönüşlerde ama Baş Başa’nın yeri ayrı, o yüzden ikinci klip ona gelecek.
Sahnede söylemekten zevk aldığın şarkılar hangileri?
Yazmakla bitmez o kadar çok var ki ama en çok “Dan Dan” ve “Kış Masalı”nı istiyorlar, bende seve seve söylüyorum.
Kendi şarkılarını da yapıyorsun, ilk şarkını ne zaman yapmıştın?
İlk şarkım albüme de girdi, “Uyandır Beni” adlı şarkımı 2005 yılında yapmıştım.
Albümdeki şarkılarının yaşanmış hikayeleri var mı?
Var tabii ama böyle anlatması güç. Hikayeleri şarkı olarak dinlemeleri için yapıyorum zaten 🙂
Bundan sonra yapacağın albümlerde yine adaptasyon şarkılar mı olacak yoksa yeni şarkılarla mı devam etmeyi planlıyorsun?
Yeni şarkılar da olacak, yine sevdiğim başkalarının şarkıları da. Bu karışıklık sürecek yani 🙂
Son dönemde beğendiğin şarkılar hangileri?
İlyas Yalçıntaş’ın sesini ve şarkıcılığını çok beğeniyorum. Nil Karaibrahimgil’in çıkardığı her şarkıyı seviyorum. Ayşegül Aldinç “Bir Tek Gördüğüm” harika bir Mabel Matiz şarkısı.
Yakın zamanda konser ve sahne çalışmaların var mı?
19 Mart’ta yepyeni dekorum, kostümlerim ve şarkılarım ile yeniden garajistanbul sahnesinde olacağım.
Önümüzdeki günlerde müzik dışında başka projelerin de olacak mı?
Bir müzikal için hazırlık sürecindeyiz yani müzik dışında bir şey yok 🙂
Röportaj: Mine Ayman