Toygar Işıklı Röportajı!

“Yaprak Dökümü”, “Dudaktan Kalbe”, “Menekşe ile Halil”, “Aşk-ı Memnu”, “Samanyolu”, “Fatmagül’ün Suçu Ne” ve “Ezel” gibi izlenme rekoru kıran dizilerin başarılı müzisyeni Toygar Işıklı, yazarımız Mine Ayman’ın sorularını yanıtladı.

Müzikle ilgilenmeye ne zaman başladınız ve müzik eğitimi aldınız mı?

Çocukluk dönemimde babam Gölcük ve İzmit çevresinde orkestrası eşliğinde solistlik yapan bir isim olduğu için daha küçük yaşlarda müzik ile büyümeye başladım. Belki de bunun da etkisiyle daha ilkokuldayken çocuk korolarında hem solist hem de korist olarak yer aldım. İlerleyen dönemlerde de hep böyle devam etti, ortaokul ve lise dönemlerinde de kurduğumuz grupla ağırlıklı olarak kendi bestelerimizi seslendirdiğimiz konserler yapmaya başladık. Üniversite dönemi geldiğinde de artık müzik okumanın zamanı gelmişti. Önce Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde 1 sene gitar bölümünde okuduktan sonra Marmara Üniversitesi Müzik Bölümü’ne girdim. Ardından İ.T.U Müzik İleri Araştırmalar Merkezi’nde Kompozisyon ( Bestecilik ) masterı yaptım. Şu anda da Müzikoloji ve Müzik Teorisi doktoramı tamamlamak üzere tez hazırlıyorum.

Sizi yaptığınız film müzikleriyle tanıdık, ilk olarak ne zaman film müziği yaptınız ve bu alana yönelmeye nasıl karar verdiniz?

Televizyon sektörüne 2004 yılı başında girdim. “Gece Yürüyüşü” isimli dizinin müziklerini yaptım, ayni dönemde En İyi Film Altın Portakal ödülünü kazanan TÜREV filminin müziklerini hazırladım. Sonrasında malum arka arkaya birçok popüler dizinin müzikleri geldi. Bestecilik eğitimimde zaten Film Müziği alanında çalışmalar yapıyordum ve tam o dönemlerde televizyonlarda dizi müzikleri daha profesyonelce ele alınmaya başlamıştı. Açıkçası sinemanın küçük bir provası olacaktı benim için. Dolayısıyla önce bu alandan başlamayı planladım, fakat dizi sektöründe o kadar yoğun ve beni mutlu eden bir süreç yaşadım ki sadece 2 sinema filmine müzik yapabildim. Bu sene 2 veya 3 sinema filmi ile biraz da o tarafa yoğunlaşmak istiyorum ve bunlarla ilgili görüşmelerim sürüyor.

Yaptığınız dizi müziklerinden bir kaçına örnek verir misiniz? Bu sezon hangi dizilerin film müziklerini siz yapıyorsunuz?

“Yaprak Dökümü”, “Dudaktan Kalbe”, “Menekşe ile Halil”, “Aşk-ı Memnu”, “Samanyolu” ve daha birçoğu… Bu sezon “Fatmagül’ün Suçu Ne” ve “Ezel” dizilerinin müziklerini yapmaya devam ediyorum. Yakında, bir tane daha yeni proje olabilir.

İlk albümünüz “Sonunda” çıktı, albüm yapmak için neden bu kadar uzun süre beklediniz?

Aslında, yıllarca kendi grubumuzda bas çalıp şarkı söyledim ama dizi müziği o kadar büyük zamanımı aldı ki şarkılarımı ancak dizilere yapıp seslendirme şansım oldu. Artık tüm bu şarkıları ve yepyeni 3-4 şarkıyı içeren bir albüm yapmazsam ileride hiç solo albüm yapma fırsatım olmayacak diye düşünerek albümümün de adında olduğu gibi “Sonunda” bir albüm yaptım. Ama ikincisi hiç gecikmeyecek ve dizilerle hiç bir bağı olmayan yepyeni ve daha hareketli şarkıların da olduğu solo albümümü 2011 Ekim ayı gibi çıkartmayı planlıyorum.

“Sonunda” adlı albümünüzü anlatır mısınız? İlk albümünüzde kimlerle çalıştınız?

Albüm pek de alışık olunmadık biçimde 17 şarkıdan oluşuyor. Bunların 12 tanesi dizi şarkıları, 4 tanesi yeni şarkı ve 1 tane de yeni şarkılardan birinin versiyonu var. Dizi şarkıları tamamen yeniden aranje edildi, yeni sözler ve bölümler eklenerek hazırlandı. Albümde genelde bana ait söz ve müzikler ağırlıkta. Bunlardan farklı olarak çıkış şarkısı “Sen Eşittir Ben” adlı şarkımın bestesi Çağın Bodur’a ait ve sözlerinde de yine kendisinin ve benim ortaklığım var. Yine “Sen Bilirsin” adlı şarkının söz ve müziği Çağın ve bana ait. Ninni’nin sözleri ağırlıklı olarak eşime ait. “Sardunyalar” şarkısı Hakan Yeşilkaya ile ortak bestemiz ve son olarak “Uzak” şarkısında Korhan Nart ile ortak sözümüz var. Şarkıların belli bir kısmının düzenlemeleri bana ait, diğer şarkıları ise Hakan Yeşilkaya, Korhan Nart ve Ant Şimşek aranje ettiler. Murat Yelken ve Barış Büyük de projemizde yer alan isimler arasında. Albümün prodüktörlüğünü ben üstlendim ve tam anlamıyla yurt dışındaki prodüktörlük mantığı ile ekip çalışması yapıldı.

“Sen Eşittir Ben” adlı şarkınız çok beğenildi, bu şarkının albümünüze girme hikayesini anlatır mısınız?

Bu şarkıyı daha önce tanıştığım müzisyen arkadaşım Çağın Bodur’dan dinlediğimde ilk defa başka bir ismin şarkısını söylemek duygusunu hissettim. Sözlerine biraz katkıda bulundum ve şarkının yavaş yavaş çok sevileceğini düşündüm. Bu konuda da yanılmadığımı gördüm çünkü şarkımız 4-5 ay kadar uzun bir süre listelerde kendine yer buldu. En çok dinlenen radyolarda 1 numaraya yükseldi.

İkinci klip hangi şarkıya çekilecek? Sizi duygusal şarkılarla tanıdık, hareketli şarkılarla da sevenlerinize ulaşmayı planlıyor musunuz?

2. klibimiz “Gönlüm Göçebe” şarkısına Sedat Doğan yönetmenliğinde çekildi. Kısa bir süre içinde müzik kanallarında yayınlamaya başlayacak. 3. klibimizi hareketli bir şarkı olan “Sen Bilirsin”e çekmeyi planlıyoruz. Ama dediğim gibi 2. solo albümümde hareketli şarkılar daha fazla olacak.

Son dönemde yapılan albümleri nasıl buluyorsunuz?

Çok dürüst konuşmak gerekirse albümlerin genel yapısı hakkında çok fikrim yok çünkü takip edemiyorum. Ancak çıkış şarkıları daha çok gündemde olduğu için şarkıları takip edebiliyorum. Beğendiğim isimler arasında Şebnem Ferah, Jehan Barbur, Mor ve Ötesi, Bülent Ortaçgil, Yüksek Sadakat ilk aklıma gelenler…

Eurovision şarkı yarışması hakkında ne düşünüyorsunuz?

Sertab Erener’in başarısından sonra artık bir takıntı olmaktan çıktığını düşünüyorum. Bu yarışmayı bir eğlence ve gösteri yarışması olarak görüyorum. Eurovision, bir sanatçı için kendisini en iyi şekilde, güzel bir sahne şovu ile ifade edebileceği bir yarışma. Zaten bunu anladığımızdan beri büyük çoğunlukla başarılı oluyoruz.

Röportaj: Mine Ayman