Yılmaz Taner, Murat Dalkılıç prodüktörlüğünde hazırlanan ve geçtiğimiz yaz Promore Production etiketiyle müzikseverlerle buluşturduğu “Misafirperver” isimli albümünün tüm merak edilenlerini yazarımız Mine Ayman’a anlattı.
Müzikle uğraşmaya ne zaman başladın ve albüm yapma kararını ilk olarak ne zaman aldın?
Klasik olacak ama küçük yaşlardan beri müziğin içindeyim hala da büyük bir keyifle müziğe olan hizmetim devam etmekte. İlkokul, ortaokul ve lise süresince okul müsamerelerinde lisede müzik guruplarında yer aldım, çok istekliydim. Liseden sonra ise Muğla Üniversitesi Müzik Eğitimi Anabilim Dalı’nı kazandım Ana dalım klasik gitardı ve beraberinde şan eğitimi ile piyano eğitimi aldım. Üniversite bünyesinde ise sayısız koro konseri, solo konser ve enstrüman konserlerinde bulundum, sonrasında ise müzik öğretmeni olarak mezun oldum. Albüm hayalleri ise her zaman aklımdaydı, üniversite ile birlikte solist olarak sahne çalışmalarım da başlamıştı, daha öncesinde enstrüman çalıyordum ve back vokallik yapıyordum. Aslına bakarsanız 15 yıldır sahnedeyim ve dünyaya bir daha gelsem yine aynı işi yapardım. Albüm hayalim hiç bitmek bilmiyordu, sahnenin keyfini alınca ve tozunu yutunca albüm yapma isteğim daha da artmıştı. Üniversiteden sonra hemen askere gittim ve ardından albüm çalışmalarına başladım. Ve Allah’a çok şükür ki dönüp geriye baktığımda, “vay be üçüncü klibi bile çekmişim” diyorum.
“Misafirperver” adlı albümünün hazırlık aşaması ne kadar sürdü ve albümde kimlerle çalıştın?
Yaklaşık iki sene sürdü, titiz olmaya özen gösterdim, acele etmek istemedim doğru müzisyenler doğru aranjeler olsun istedim, doğru okumalar, vokaller her şeyi silip baştan yaptığımız zamanlarda oldu, içinize sinmesi lazım yani yoksa son pişmanlık işe yaramıyor. “Misafirperver” albümünde Türkiye’nin önde gelen müzisyenleriyle çalıştık. Erol Temizel, Kaan Gökman, Mert Ali İçelli, Göksun Çavdar, Ceyhun Çelikten, Merve Özbey, Murat Dalkılıç, Yılmaz Kömürcü, Özgür Yurtoğlu, Levent Demirbaş, Gökhan Holat, Çağlar Türkmen ve daha adını sayamadığım birçok değerli müzisyen var, hepsini yazarsam bayağı uzun olur, sozmuzik.com aracılıgı ile albümde emeği geçen herkese buradan teşekkür ediyorum.
Albümün isim şarkısı olan “Misafirperver” Murat Dalkılıç’a ait, aynı zamanda albümünün prodüktörlüğünü de birlikte yapmışsınız. Ne zamandan beri Murat’la tanışıyorsunuz, yolunuz nasıl kesişti?
Murat Dalkılıç ile 2003’ten beri tanışırız, eski dostumdur. Beraber aynı sahnelerde de şarkı söyledik. Kuşadası, Muğla, İzmir derken istanbul’da da dostluğumuz devam ediyor ve albüm konusunda da emeği büyüktür, hala da elinden geleni yapar. Güzel adamdır vesselam 🙂 Misafirperver’i de bir gece telefonda konuşurken bana söylemişti ve bende şarkıyı beğenmiştim, “ben okumak istiyorum” dediğimde ise o da çok mutlu oldu ve Mert Ali İçelli de çok keyifli bir aranjeyle noktaladı şarkıyı. Ayrıca Murat’la “Merhaba Merhaba” albümünde “Kıyamadım İkimize” şarkısında beraber çalışmıştık, bestesini yapmıştım şarkının. O da benim albümüme güzel bir jest yaparak cevap verdi sağ olsun. “Misafirperver” kelimesi bana ve yapıma çok uygun olduğundan albümün adını o yüzden “Misafirperver” koydum.
Albümünüzü hazırlarken tarzından etkilendiğin ya da örnek aldığın isimler oldu mu?
Albüm de her şeyden, herkesten önce benim şarkıları hissetmem ve sevmem çok önemliydi ve de öyle oldu. Akustik düzenlenmiş şarkıları daha çok seviyorum ve ona biraz daha fazla ağırlık verdik. Onun dışında etkilendiğim biri yok açıkçası bu albümde. Müzik direktörlüğünü de sevgili Murat Dalkılıç’la birlikte yaptık. Geri dönüşler de çok iyi, moral oluyor zaten bana ve işte o zaman da doğru yapmışım diyorum.
İlk klip “Felek” adlı şarkıya çekildi, sonra “Misafirperver” kliplendi, arkasından uzun bir süre yeni bir klip gelmemişti. Şu günlerde ise “Ben Yaşarım” adlı şarkının klibi ile ekranlardasın, üçüncü klip için neden bu kadar uzun zaman bekledin?
Kendi içimde bazı olumsuz durumlar yaşadım. İnsan işte, bir günü diğerine uymuyor. Bir de her şeyin bir zamanı var deyiminin canlı şahidi olmak durumu bu durum işte:) İstesen de istemesen de zamanı gelince oluyor her şey. Güzel de oldu klibimiz. Şu sıra Türkiye’nin en popüler yönetmenlerinden biri olan Hasan Kuyucu ile çalıştık. Klibi İstanbul Edition Hotel’de çektik, daha sonrasında Levent sokaklarında devam etti çekimler, çok keyifli bir setimiz vardı ve sonunda da güzel bir iş çıktı.
Albümde başka bir şarkı kliplenecek mi yoksa bundan sonra yeni proje mi gelecek?
Albümde “Felek”, “Misafirperver” ve son olarak da söz ve müziği bana, düzenlemesi ise Gökhan Holat’a ait olan “Ben Yaşarım” adlı üç şarkım kliplendi. Aldığım etkiye ve tepkiye göre devam edip etmeyeceğime karar vereceğim. Yeni şarkılarım da çok heyecanlandırıcı ve çok güçlüler çünkü. Sabırsızlık söz konusu ve sabırsız olmayı sevmiyorum.
Son dönemde yapılan albümleri nasıl buluyorsun? Beğendiğin albümler ve isimler hangileri?
Güzel işler çıkıyor tabii ama gereken değer verilmiyor bence. Türkiye kültürel yönden çok zengin bir ülke ve bağlantılı olarak çok yönlü müziğimiz var. Çok başarılı enstrüman çalan müzisyenlerimiz var, TV programları, yazılı ve görsel basının bu insanları halkla buluşturmak adına daha fazla programlar yapması doğru olur bence. Sıla’yı çok başarılı buluyorum, albümü de süper olmuş emek harcanmış, tebrikler. Devamında Tarkan, Sezen Aksu, Murat Boz, Murat Dalkılıç, Mor ve Ötesi, Duman sevdiğim isimler arasında.
Sahne ve konser çalışmaların başladı mı? Yakın zamanda, albüm dışında başka bir projen olacak mı?
Sahne ve konser çalışmalarım yaklaşık 15 yıldır devam ediyor. Bu süreç içerisinde bir çok önemli platformda sahne de ve organizasyon da yer aldım ve şu anda da sahne devam ediyor. Sürpriz projeler ve feat. çalışmalar olacak, hazırlıklar başladı. Bir yandan da yeni albüm repertuarı yavaş yavaş oluşuyor. Zeki Güner ve İsra Gülümser yeni albümden şimdilik verebileceğim iki önemli değer ve ipucu. Her seferinde daha iyi şarkılarla sevenlerimin karşısına gelmek için elimden geleni yapıyorum. Allah sağlık ve ömür verdiği sürece en iyilerini yapmak için gayretliyim.
Röportaj: Mine Ayman