Etkileyici ve eğlenceli sahne performansı ile ilgi gören Volkan Koşar “Hadi Gel Balığa Çıkalım” isimli yeni single çalışmasını müzikseverlerle buluşturdu ve yeni şarkısının hikayesini yazarımız Mine Ayman’a anlattı: “Şarkı yazıp çizen besteleyen biriyim. Besteledikçe, dinleyici ile paylaşmakta en doğal hakkım…”
Müzikle uğraşmaya ne zaman başladın ve profesyonel olarak kariyerine ilk olarak nasıl başladın?
Müzikle lise yıllarında uğraşmaya başladım. Babamın mandolini ile başlayan hevesim gitarla tanışmamla bambaşka bir hal aldı. Üniversite sınavlarına hazırlandığım o dönemler, derslerden çok gitarı çözmeye çalışmakla geçiyordu. Nitekim o yıl üniversiteyi kazanamamıştım ama gitarı az çok öğrenmiştim 🙂 Profesyonel müzik karıyerim, üniversiteyi bitirip (Muğla’da), İstanbul’a dönünce, 2005 yılında Bahadır Tatlıöz aranjörlüğünde ilk albümüm “Perdeler Açılsın”ın kayıtları ile başladı. 2007 yılında bu albüm piyasaya çıktı.
“Hadi Gel Balığa Çıkalım” adlı single çalışmanın hazırlık aşaması ne kadar sürdü ve bu projede kimlerle çalıştın?
Bu şarkının 6 aylık bir hazırlık aşaması var. Daha önceki albümlerimin hazırlık aşamasında olduğu gibi, bu albümde bir aranjör ile çalışmadım. Bu şarkıyı sahnede seslendirirken, kafamda bir şeyler oturmuştu. Kafamda oturan, kulağımın duymaktan hoşlandığı şeyi kayıtlara dökünce “Hadi Gel Balığa Çıkalım” ortaya çıktı. Şarkı aynı zamanda aranjörlüğünü yaptığım ilk şarkı oldu. Gitarlarını sahne arkadasım Murat Emre, bas gitarlarını yine grup arkadaşım Rıza Ayer çaldı. Albüm kayıtlarında, birçok ünlü isme albümlerde ve sahnede davuluyla eşlik eden Behsat Boran bu şarkıda davul aranjelerini gerçekleştirdi. Dinlediğimiz birçok albümün aranje ve mixlerini yapan Haluk Kuruosman, şarkının mixlerini ve vocal koçluğunu üstlendi. Mastering için Amerika Sterling Sounds stüdyolarına gönderdik.
“Hadi Gel Balığa Çıkalım” çok keyifli ve samimi bir şarkı, sana ulaşma hikayesini anlatır mısın?
Bundan 4 yıl önce, Konya’nın Höyük kasabasına “Sonsuz Şükran Buluşmaları” adı altında sanat festivaline sahneye gitmiştik. Konser sonrası, Sanat Köyü’nde birçok daldan sanatçının bir arada sazlı sözlü sohbetinde, Ercan Gökhan Çağıran kardeşlerden sazlarıyla bu şarkıyı dinledim. Şarkı öyle samimi, tanıdık ve dile dolanır geldiki bana, konser dönüşü sürekli şarkıyı söyler olmuştum. Hatta daha albümlere girmeden, sahnelerimde dinleyici ile paylaşıyordum. Ve benim hissettiğim şeyi, şarkının ikinci tekrarında dinleyicininde hissettiğini, diline dolandığını gördüm. Ve tam 4 yıl sonra, bu yıl single olarak okumak nasip oldu.
Müzikle ilgilenmeye başladığında ve single projeni hazırlarken tarzından etkilendiğin isimler oldu mu?
Müzikle ilgilenmeye başladığım yıllardan beri etkilendiğim, hayat hikayelerinden, kılık kıyafetlerinden, duruşlarına kadar hayranlık beslediğim üstatlar elbetteki oldu. Birilerine hayranlık beslemelisiniz ki önünüzde size örnek teşkil edebilsin. Cem Karaca, Barış Manço, Erkin Koray, Elwis Presley gibi isimler halen dinlerken, izlerken keyif aldığım isimler. Bunun yanında bu isimlerin arkasından yetişen Kıraç, Haluk Levent gibi isimlere de yaptığımız müziğin gelişimi açısından çok şey borçlu olduğumuzu düşünüyorum. Şu an piyasada olan rock gruplarının ve rock dinleyicisinin oluşmasında, bu isimlerin katkısı çok önemlidir. Sevgili Kıraç ile “Prenses” isimli şarkımda düet yapmış olmamda bu manada benim için ayrı bir önem taşıyor.
“Hadi Gel Balığa Çıkalım” adlı şarkının klip hikayesini anlatır mısın, klipte yönetmen olarak kiminle çalıştın?
Şarkının klip yönetmenliğini Şahin Yiğit yaptı. Yıllar önce bir şarkımda yine yönetmen koltuğunda Şahit Yiğit vardı. Şarkıyı bitirdiğimde, kendisine dinlemesi için ulaştırdım. Üzerine düşünüp geri döndüğünde, daha önce denemediğimiz bir şey deneyelim, değişik bir tadı olsun dedi. Bahsettiğimiz bu tat, klipte kullandığımız “Motion Graphics” tekniğiydi. Dünya starlarının kullandığı, epey zahmetli ve günlerce uğraş isteyen bir teknik. Montaj aşaması tam 18 gün sürdü. Klipte, şarkının sözlerinden hazırlanmış, içinde mizah barındıran kareler mevcut.
Bundan sonra sırada bir albüm projesi olacak mı?
“Hadi Gel Balığa Çıkalım” benim 2. single projem. Daha öncesinden de 3 albüm projem mevcut. 2007 yılından bu yana sığdırdığım 5 projem var. Şarkı yazıp çizen besteleyen biriyim. Besteledikçe, dinleyici ile paylaşmakta en doğal hakkım. Dönem itibariyle albüm gibi olmasa da, her yıla bir single sığdırmak planlarım arasında.
Son dönemde yapılan albümleri nasıl buluyorsun? Beğendiğin albümler ve isimler hangileri?
Çok fazla isim, çok fazla şarkı. Bir çokluk söz konusu ve bu çokluktan çıkan iyi isim sayısı oldukça az. Hatta bazen “Ben proje yapmasam mı? Zaten 22 yıldır bu işin sahne kısmında varım. Bu çabuk tüketilmişliğin içinde olmamak doğru bir tercih mi” diye düşünmüyor değilim. Bu işin mutfağından gelmiş isimler kalıcı olabiliyor. Nitekim o isimlerde kendini belli ediyor. Bunun harici para harcamak üzerine kurulu bir sistem söz konusu. Son dönemde albüm olarak beğendiğim Sıla, Buray, Harun Kolçak şarkılarından oluşan proje albüm ve Sezen Aksu’nun albümü beğendiğim albümler arasında.
Yıllardır sahnedesin, bu kış için sahne programların ve konserlerin nasıl devam edecek? Yakın zamanda, albüm dışında başka bir projen olacak mı?
Evet 22 yıldır aktif olarak sahnedeyim. Sahne takvimim, yıllar içerisinde hiç eksilmeden haftada 4 – 5 gün devam ediyor. Yazlık ve Kışlık sahneler olarak güncelliyoruz. Haziran ayından beri “Beyoğlu Festivali” adı altında Taksim Meydan da açık hava konserleri veriyorum. Neredeyse 6 aydır süren bir festival. Ve bu festivalde, sahnemle en çok boy gösteren isimlerden oldum. Bunun dışında Taksim ve Kadıköy de sahne çalışmalarım devam ediyor. Karadeniz Akustik sponsorluğunda bir Karadeniz projesi sunduk. “Volkan Koşar ft Ezgi Eyüboğlu – Düşünme Sevduğum” söylediğim tarzın dışında olduğu için değişik bir projeydi. Bunun gibi sürpriz projelerde bulunabilirim.
Röportaj: Mine Ayman