“Büyüdük” isimli maxi single albümüyle geçtiğimiz günlerde müzik marketlerde yerini alan ve “Bir albümde hangi şarkıya klip çekeceğinize karar vermekte çok zorlanıyorsunuz, ancak 3 şarkı içinde elbette karar vermek daha kolay oluyor. ”Kırıp Döktüklerim” henüz çok yeni, yeni klibi düşünmek için biraz vaktim var.” diyen Aslı Gökyokuş röportajı.
Yeni albümünüz “Büyüdük” müzik marketlerdeki yerini aldı, bu albümü hazırlarken nasıl bir ruh hali içinde olduğunuzu ve albümde kimlerle çalıştığınızı anlatır mısınız?
Büyüdük 3 şarkıdan oluşan bir maxi single. 2009 yılında çıkarmayı planlıyordum aslına bakarsanız ancak ekip değişikliği söz konusu olduğu için bir geçiş dönemi yaşadım. Bazı müzisyenlerle deneme çalışmalarım oldu ama bu çalışmalardan gerekli verimi alamadığım sonucuna varınca tüm projeyi iptal ettim. Haluk Kurosman ve Yağmur Sarıgül ile çalışmaya karar verince de her şeyi sıfırdan ele aldık ve sonuçlandırdık. İyi ki de bu projede onlar ile çalışmışım.
İlk albümünüzden bu yana neler değişti hayatınızda ve yaptığınız müzikte nasıl bir değişim yaşadınız?
Hayatımda müziğimde olduğundan çok daha fazla şey değişti… 10 sene geçti, ki bunun 22- 32 yaş arası olduğunu düşünürsek birçok şeye bakış açımın da değiştiğini söyleyebilirim. Müziğime gelince, ana hatlarıyla ve özüyle değişmemiş ama gelişmiş ve gittikçe daha olgunlaşmış olduğunu düşünüyorum.
Dördüncü albümünüzle birlikte albümünüzde soyadınızı kullanmaya başladınız, bu kararı almanızda özel bir sebep oldu mu?
Evet, Aslı gibi ülkenin en klasik isimlerinden birine sahip olunca isminizin başında sıfatlarla anılıyor olmaktan da kurtulamıyorsunuz. Yaptığım müzik türü ya da şarkılarımın adı ismimin başına konuldu çoğunlukla. Soyadı kişiye elbette bir kimlik kazandırıyor. Aslında 2004 yılında çıkan “Su Gibi” albümünden beri bu düşündüğüm bir değişiklikti, daha doğrusu eklemeydi ama hem o zamanki hem de ondan sonra birlikte çalışmış olduğum plak şirketleri bu fikre, insanların aklını karıştıracağı düşüncesiyle sıcak bakmadılar. Ben de bu yeni albümle birlikte adımın yanına soyadımı eklemeyi ertelememeye karar verdim. Elbette insanlar bir süre şaşıracaklardır, bu yeni bir “Aslı” mı diye soranlar da olacaktır, bana sadece Aslı demeye devam edecekler de, ancak zamanla alışılacağını ümit ediyorum.
İlk klip, “Kırıp Döktüklerim” adlı şarkıya çekildi, ikinci klip için hangi şarkıyı düşünüyorsunuz?
Açıkçası daha karar vermedim. Zaten iki seçeneğim var, onlardan birine çekeceğim. Bir albümde hangi şarkıya klip çekeceğinize karar vermekte çok zorlanıyorsunuz, ancak 3 şarkı içinde elbette karar vermek daha kolay oluyor. ”Kırıp Döktüklerim” henüz çok yeni, yeni klibi düşünmek için biraz vaktim var.
Son dönemde yapılan albümleri nasıl buluyorsunuz? Beğendiğiniz isimler kimler?
Doğruyu söylemek gerekirse yeni yapılan albümlerden neredeyse hiçbirinin tamamını dinleme fırsatım olmadı, o yüzden güzel şarkılar var ama çalışmaların bütünü hakkında fikir sahibi değilim. TNK ve Gripin’in son şarkılarını beğeniyorum.
Eurovision şarkı yarışması hakkında ne düşünüyorsunuz? Manga’nın şarkısını nasıl buldunuz ve sizce nasıl bir derece elde edecek?
Eurovision’un bir müzik yarışması olmadığını düşünenlerdenim. Daha ziyade bir şov yarışması. Biz ülke olarak bu yarışmaya anlayamadığım bir anlam yüklüyoruz. En kariyerli sanatçılarımızı oraya yolluyoruz, halbuki rakiplerinin çoğu, ülkelerinde kariyerlerinin başlarındalar. Ancak biz, Yunanistan gibi ısrarla birinci olmaya odaklanmış ülkeler kariyerli müzisyenleri yolluyorlar. Eskiden önemli bir yarışma olmuş olabilir ama bugünkü noktası bu değil. Siz dünya müzik piyasasını yönlendiren İngiltere’nin her sene sonlarda yer almasını nasıl açıklayabilirsiniz ki? Çünkü önem vermiyorlar. Ya da son senelerde birinci olanların oraya müzik yapmaktan çok olayın özünü anlayıp sadece eğlenmek ve hatta biraz dalga geçmek için geldiğini de görürsünüz. Ayrılmış Sovyet ve Yugoslav ülkelerin birbirine oy verdiği, bizim de gurbetçi oylarıyla yükseklerde yer aldığımız bir yarışma. Ancak biz her şeye ”Vatan, Millet, Sakarya” diye yaklaştığımız için katılan ya da teklif götürülen sanatçılara çok büyük bir sorumluluk ve ağırlık yüklüyoruz. Reddedeni ayıplıyoruz, katılanı önce onure edip, o senenin en çok iş yapan ve bahsedilen sanatçısı yapıp daha sonra da sonuca göre yerden yere vuruyor ve bitirmeye çalışıyoruz. Sertab ile bir kez birinci olduktan sonra bu kompleksimizi aşarız diye düşünmüştüm ama öyle olmadı. Manga eminim ki müzikalite ve kariyer olarak oradaki birçok sanatçıdan daha ötede olan bir grup ama sonuç için bir tahminde bulunmak elbette mümkün olmaz.
Albümünüzün promosyonu dışında şu günlerde uğraştığınız başka bir proje var mı?
Açıkçası şu sıralar başka bir şeyle uğraşmak için pek vaktim olmuyor. Albümün çıkmasından önce başlayan süreçle beraber 3 aydır oldukça yoğunum. Şu sıralarda ise günlerim albümün promosyonu, provalar ve de konserler ile geçiyor.
Röportaj: Mine Ayman