Kaan Gökman Röportajı!

“This is (h)it” isimli başarılı albümüyle büyük beğeni toplayan DJ Kaan Gökman, yazarımız Mine Ayman’ın albümü ve yeni projeleriyle ilgili sorularını yanıtladı.

Müzikle ilgilenmeye ne zaman başladın? İlk yaptığın aranje ya da remix hangisiydi?

Müzikle ilgilenmeye ortaokul yıllarında başladım, hem okul hem club hem de radyoda aynı anda çalışıyordum. İlk yaptığım remix aslında çok amatör bir remixdi. DJ’lik yaptığım clubde çalmak için yapmıştım, 96 yılıydı sanırım, o zamanlar Türkçe Pop müzik atak yapmış ve birçok sanatçı albüm yapmıştı. Sima o zamanların en popüler sanatçısıydı, bende onun “Adresim Aynısı” isimli şarkısına ilk remiximi yapmıştım.

Şu ana kadar hangi sanatçılarla çalıştın ve hangi projelerde yer aldın?

Çok fazla projede yer aldım aslında, en büyük projelerimden biri Harem grubuydu ve hala devam ediyor. 2000 yılının başında benim gruba dahil olmamla beraber electronic bir tarz yapmaya başladık ve hala grupla konserlerimiz devam ediyor. Harem dışında Nez, Murat Dalkılıç, Günce, Ege, Babutsa, Burcu Güneş, Nev, Ayşe Özyılmazer, Turkish Delight, Colonia, Ruslana, Toşhe ve daha ismini hatırlayamadığım bir çok sanatçı ve grupla çalıştım.

Kendi albümünü yapmaya nasıl karar verdin? Albüm hikayeni anlatır mısın?

Kendime albüm yapmayı aslında 2004 yılında düşünmüştüm ama o zamanlar Türkiye’de DJ albümü gibi bir kavram olmadığı için bu düşüncemi süresiz olarak rafa kaldırmak zorunda kalmıştım çünkü yaptığım müziği yayınlayacak ne bir plak firması ne de benim müzik tarzımı anlayacak bir kesim vardı! Aradan yıllar geçti ve DJ albümleri teker teker piyasaya çıkmaya başlayıp insanlarda bu tarz albümlere ilgi duymaya başlayınca, bende bu olumlu gelişmelerden sonra tekrar bir albüm yapma kararı aldım.10 yıldır beraber bir çok proje ve albüme imza attığım firmam PassionTurca’nın geo su Sinan Nergiz’le yaptığımız detaylı toplantı sonucunda bana verdiği destekle albüme start verdim. Yaklaşık 7 aylık bir çalışma sonunda geçen Temmuz başında ilk solo albümüm THIS IS (H)IT! satışa çıktı.

Albümünde kimlerle çalıştın? İlk klip hangi şarkıya çekilecek?

Benim albümüm aslında İspanyol-Türk yapımı oldu. Alex Guerero, Raul Ortez ve Javi Reina İspanya ve Avrupa’nın en popüler DJ’lerinden, benim albüme de yaptıkları remixlerle katkıda bulundular. Ayrıca yine remixlerde Erol Temizel, Semih Tuncer ve Serda Ayyıldız’ın da imzaları var. Bu albüme Nez, Burcu Güneş, Dj Funky C, Emre Pehlivan, Raika Mirzioğlu sesleriyle, Ceren Aksan ve Yıldız Asyalı da keman compozisyonlarıyla hayat verdiler. 2 hafta içerisinde ilk video klibimizi çekiyoruz. Yurt dışında oldukça popüler olan sürpriz bir isimle anlaştık, yönetmenimiz tüm senaryoyu hazırladı ve şimdilerde cast hazırlanıyor, büyük ihtimalle bu ay tamamlanmadan ilk video klibimizi müzik kanallarında izlemeye başlayacaksınız. Klip şarkısı ise albüme ismini veren “This is (h)it” adlı şarkı olacak. Şarkının klibi tamamen yurt dışında çekilecek, zaten şarkı balkan havasında olduğu için balkanlarda klip çekmek daha eğlenceli olacak.

Yeni şarkılardan oluşacak olan ve birçok ünlü ismin yer alacağı yeni albümünü ne zaman çıkarmayı planlıyorsunuz? Bu albümde ne gibi sürprizler olacak?

İlk albümümü duble albüm olarak çıkaracaktık ama sonra ayrı ayrı çıkarmaya karar verdik. İlk olarak Türkiye ve Dünya dans müzik piyasası için önemli olan İngilizce albümü çıkardık, şimdi ise planımız, içinde bulunduğumuz yıl tamamlanmadan Türkçe albümü piyasaya çıkartmak. Albümde birçok sürpriz olacak, Türkiye’nin en iyi sesleri bu albümde buluşacak ve tüm besteler benim olacak. Belki bir tane yabancı cover olabilir ama genelinde kendi bestelerim olacak, kısacası yakında yepyeni beste ve sözlerle hem radyolarda hem de clublerde sevilerek çalınabilecek bir albüm geliyor! Aynı zamanda Ortadoğu ülkeleri için yapmaya başladığım albüm de tamamlanma aşamasında, sanırım oda Türkçe albümle aynı zamanda çıkacak ama o albüm sadece Orta Doğu’da satışa sunulacak.

Son dönemde yapılan albümleri nasıl buluyorsun? Beğendiğin albümler hangileri? Albüm yapan aranjör ya da dj’ler arasında beğendiğin isimler var mı?

Son dönemde Tarkan’ın albümünü çok beğendim, biz ayrıca radyocu olduğumuz için albümler bize plak firmaları tarafından gönderilir ve bizim albüm satın almamıza gerek kalmaz ama buna rağmen ben Tarkan’ın albümünü satın alarak ona bir şekilde destek oldum. Böyle sanatçılara destek olmamız lazım ki Türkçe Pop müziğimizin seviyesi yükselsin onlar da güzel albümler yapsın biz de güzel şarkılar dinleyelim. Geri kalan albümler ise birbirini taklit etmek dışında maalesef vasatı aşamadılar, bir iki güzel şarkı dışında bu sene çok parlak albüm ve şarkılara çok fazla denk gelmedim. Soner Sarıkabadayı, Mustafa Ceceli, Burcu Güneş, Murat Dalkılıç ve Murat Boz’un albümleri bana göre Tarkan’nın albümünden sonra 2010 yılının en iyi albümleri. Türkiye’de en beğendiğim DJ ise İstanbul Disco Mafia.

Eurovision şarkı yarışması hakkında ne düşünüyorsun? Sence bu sene ülkemizi hangi sanatçı temsil etmeli?

Belki de Eurovision şarkı yarışmasını bizim kadar ciddiye alan başka bir ülke daha yoktur, ayrıca hiçbir şekilde sağlıklı ve dürüst bir yarışma olduğunu düşünmüyorum, tamamen artık Eurovision şarkı yarışması politik ve siyasi bir yarışma haline gelmiştir. Birbirine dost ülkelerin verdiği oylarla dinlenilmeyecek kadar berbat şarkıların son yıllarda birinci geldiğini görüyoruz. Şarkınızın birinci olması için illaki çok güzel bir şarkıya sahip olmanız gereksiz, olay aslında tamamen ülkelerin birbirleriyle politik ilişkilerinde. Bu sene daha farklı bir projeyle katılalım Eurovision şarkı yarışmasına mesela, DJ ve vokalden kurulu bir projeyle çok ses getirebiliriz. Dikkat edin artık dünya müziğini son 7 yıldır DJ şarkıları belirliyor, umarım bu ayrıntıyı TRT yetkilileri göz ardı etmez. Benim bu sene için favorim kesinlikle Nez ve Burcu Güneş, özellikle Nez’in sahne showu ve danslarıyla yarışmaya renk katacağını düşünüyorum.

Müzisyenliğinin yanı sıra Pal FM yayın yönetmenisin ve program da yapıyorsun, bu kadar işi bir arada yürütmek zor olmuyor mu? Başka planladığın projeler de var mı?

Müziğin her şekilde içinde olmayı seviyorum, inanın bana günde 11 saat müzik bana yetmiyor bile. Radyo benim tutkum, aşk gibi ve onsuz asla olmuyor. Şartlar ve durum ne olursa olsun radyoculuğu mutlaka yapmaya devam edeceğim. İki işi yapmak bazıları için çok zor olabilir ama bu benim yaşam tarzım. Pal FM şuana kadar görev aldığım en iyi medya grubu, hepimiz aile gibiyiz ve günün en az 10 saati beraberiz, ailemden biri oldu artık. İş konusunda çok koyu prensiplerim var, hiçbir zaman iki işi birbirine karıştırmam, hepsinin çalışma yeri ve durumu birbirinden bağımsız ve farklı. Eğer yaptığınız işte başarılı olmak istiyorsanız hayatınızdan birtakım fedakarlıklar yapmak zorundasınız, bende boş zamanlarımı müzikle doldurarak bu fedakarlığı yaptım. Yorulmadan, hatta uykusuz kalmadan maalesef başarı gelmez ve idealler gerçekleşmez. 2010 ve sonrası için çok projem var. İlk olarak Türkçe albüm gelecek, hemen ardından THIS IS (H)IT VOL.2 yi satışa sunacağız. Avrupa müzik piyasası için zaten çalışmalarımız devam ediyor, çok ciddi bir marketing çalışması yapılıyor yurtdışında. Bu marketing çalışmaları sayesinde Orta Doğu’da albümüm 9 numaraya kadar çıkmış üstelik aynı listede dünyaca ünlü isimleri geride bırakmışım. Bazen bunlara bende inanamıyorum ama demek ki isteyince ve yaptığınız işe inanınca bunlar olabiliyormuş. Son olarak beni takip etmeye devam edin…

Röportaj: Mine Ayman